15.10.2010

za(ma)n



"şimdi hiç sırası değildi"
"keşke şimdi olmasaydı"
"şimdi olmaz, sonra"
"ah ne kadar zamansız oldu bu"
"daha zamanı vardı"
vs
vs
vs
o minicik beyinlerimiz ve algımızla nereden biliyoruz acaba o "zamansız" gelen, olan şeylerin gerçek zamanını?
istediğimiz zaman değil de o şeyin meydana geldiği zamandır belki de en "uygun" zaman.
ne biliyoruz?
neden debeleniyoruz?
neden bu kadar hesap kitap ediyoruz her şeyi?
neden kendimizi kandırıyoruz ki?

11 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

SALAKLIK DA İNSANA MAHSUSTUR!!!

Adsız dedi ki...

plan yapmış olabiliriz..

=)
yaradanı eğlendirmek için..

mızmızlanmayı seviyoruz dur..
değiştrebileceğimizi sanıyoruzdur.. en azından bir daha olmaz sanıyoruzdur..
birilerinin acımasına .. üzülmesine gereksinim duyuyor olabiliriz..

oo gerekçe çok..

ama bişey kesin..
bişey bildiğimizden yapmıyoruz.. doğru..

atalet..

Sevgi Gibi dedi ki...

Öğretmenim, ataletim, kendime neden bu kadar çemkirdim zannediyorsunuz :))

Esin Bozdemir dedi ki...

takıntılı dünyaya geliyoruz belki de! belki de sonra takıltılı oluyoruz kimbilir...

zaman da ne ki!bir varsın, bir yoksun...takmanın ne alemi var değil mi!..

ben de kendimi çimdikledim!...yaşıyormuşum meğer, canım acıdı:) henüz zamanı değil-miş demek ki!!! tövbe tövbe:)

Sevgi Gibi dedi ki...

ne kadar güzel bir yorum bu, özellikle de son kısmı :))
Takıntılı doğulur mu yoksa takıntılı olunur mu konusunda ben de sizin gibi emin değilim. Üstelik toplumdan topluma değişiyor mu onu da merak ediyorum.
ayh neyse sonu gelmez düşünmenin. hoş geldiniz bu arada :))

şafak dedi ki...

: )
keşke
bak keşke diyorum : ) yani illa manasında değil
ama keşke
iyi enerjinin birazınıda şuraya şey etsen sen arada bir ya : )
hep bi ağır mevzular : )
hep bi derin konular : )
bu ne arkadaş yaziyı okuyup yoruma girerken
amann ölsek kurtulsak da rahat etsek şu dünyanın işlerinden : ) duygusuyla doluyorum : )
aferim sana gıcıkçığım : )

Sevgi Gibi dedi ki...

ben derin mevzular insanıyım Şafakcım (bak gıcıkcığım demedim çünkü o ben oluyorum ;))) napim ama öyle yüzeysel şeyler düşünüp yazamıyorsam (evet tam bir gıcık :))
hem hayatta güzel ve iyi şeyler var da ben mi göremiyorum heee, sorarım sana (eller belde :))
tamam sakinleştim, çemkiriğim de geçti:D
Tamam Şafakcığım, önerini dikkate aldım ve karar verdim ki bundan böyle güzel şeyler yazacağım, pozitif şeyler, bloğuma bir giren bir daha çıkmak istemeyecek o derece sevgiye, iyiye, güzelliğe, kardeşliğe boğacağım tüm insanlığı. he ama o zaman da eski Sevgi yazılarını özler, dönüş yap dersen yapmam bilesin. bunu sen istedin, hodri meydan :))

şafak dedi ki...

: ))
ya tamam
tamam kabul
pes
bu haliyle kalsın bu tarzıyla sürsün
böyle güzel tamam : )
şimdi durduk yere bi sevgi kelebeği
bi polyanna şelalesi
bi allahim hayat ne kadar güsel
ne mükkkemmmel herşey,, insanı
ııı ıhh hiç gereği yok : ) o daha feci : )
/bi de tahdit işe yaramaz derler
bak yerinde yapilınca nasil işe yariyo demi : )/

oyumben dedi ki...

Şimdi sırası mıydı bu yazının? ehi.

Sevgi Gibi dedi ki...

Şafakcım,
uygulamış olduğum taktiğin işe yaradığını görmek beni benden aldı desem sanırım mübalağa etmiş olmam :))
hadi şimdi el ele tutuşup barış türküleri söyleyelim hahaaa

Oyumben, çok alemsin sen :))

uctemmuz dedi ki...

ben bu söylediğin şeyi epeyce öğrendim.bugün sıra mı var, bilgisayr sistemi mi arızalı, yapılması gereken bir şey yarına mı kalmış? genellikle gördüğüm şey şu oldu sonuçta: gecikmesi, öne alınmasında bir hikmet var imiş. o yüzden çok severim şu dünyalar güzeli öğretiyi: hayırlısı.