22.07.2010

Sponge Berk ;)










Haftalardan beri yaptığım gibi şezlonga oturmuş öylece denizi seyrederken yanıma geldi nefes nefese.
Sessizce yanıma ilişip "neden böyle üzgünsün?" dedi. "İçimle dışım ayrı ayrı yönlere koşarken nasıl mutlu olunur bilmiyorum çünkü"dedim. Yüzümü yüzüne çevirip minik ellerinin arasına alıp uzun uzun seyretti beni. Sonra başımdan şapkamı çıkarıp kıvırcık saçlı güzel başını derin bir iç çekerek omuzuma yasladı tüm hüznümü sünger gibi içine çekmeyi istermiş gibi.
Orada öylece oturup dururken aklından nelerin geçtiğini bilmiyorum fakat ben bir garip huzur hissederken içimde,bu duyguyu  en son ne zaman yaşadığımı,kimin yaşattığını düşündüm uzun uzun. 
"ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim" dedikten kısa bir süre sonra"evli-mutlu-çocuklu" 
kervanına katılan mı yoksa zaten hep o kervanda olmuş olan mı? 
İnsan cevabını bildiği sorular sormamalı kendine diye düşünürken ben,"bak, senin için" diyor. Cep telefonunu çıkarıp, tatilim boyunca saatlerce oturup beklememe rağmen bana görünmemeye and içmiş olduklarını düşündüğüm yunusları izletiyor bana. "demek ki bu yüzden yoktun ortalarda" dedim. "pusuya yattım ben"dedi. Gülüşlerimiz ortalığı çınlattı, koca popolu görgüsüz "almancı" cık cık yaptı, biz hiç üstümüze alınmadık.
"şimdi mutlu musun?" dedi. "mutluyum" dedim.
11 yaşındaki bir erkek çocuğu ne kadar mutsuz edebilir ki zaten bir kadını...




5 yorum:

Adsız dedi ki...

haha dokuzu aştılar mı şüphelen sen ..
=)

ama şirin bişimiş..
demek yunusları iledik ha..

bak bi de..
bugün bi blogta ne okudum..
yazı içinde geçen iki cümleden çağırışım oldu da..
bi link sana beğenebilirsin belki..
http://lynchetbeni.blogspot.com/2010/07/kehanet.html

atalet

Sevgi Gibi dedi ki...

yaş konusu fevkalade yerinde bir tespit olmuş atalet zira sanki kumsalda değil de buz üstünde yürüyormuşum gibi elimi tutuyor kaymayayım diye. sonra internet cafeye gitmeyeyim diye netbook'unu ödünç verdi bana. neymişşş çok erkek varmış orada ;))
ama ilk aşkı ben olmasaymışım keşke ;)

Sevgi Gibi dedi ki...

linktekini okudum atalet...
çocuk konusunda istisnalar olabiliyor arada.... başka şeylerde olmuyor ama sanki..

Portia dedi ki...

Mesaj için teşekkürler; ne yorumlarda ne de benim sayfada sesim soluğum çıkmasa da en azından takipteyim :)

Bırakmak gibi bir niyetim yok ama sıcaklardan mıdır nedendir, aklımda gelen üç beş şeyi de yazmaya elim gitmiyor. Bu aralar üşenmeme kotamı işle dolduruyorum. Hayatın diğer kısımlarında iyice miskinlik hakim. Kırmak lazım, bakalım yapacağız bir şekilde.

Bu arada, önceki gün bu yazıyı okuduğumda özellikle içle dışın ayrı yerlere koşması kısmının beni ne kadar da doğru ifade etmiş diye düşündüğümü yazmadan geçmeyeyim.

Sağlıcakla...

Sevgi Gibi dedi ki...

henüz zamanı gelmedi demek ki:)
kırılır tabi, hep öyle olmadı mı zaten...